İçerik Başlıkları
Türkiye genelinde kayıtlı eczacı sayısının en kalabalık olduğu 2.büyük oda olarak Ankara Eczacı Odası Başkanı Sayın Ecz. Süleyman Güneş ile gündemi değerlendirdik.
Eczacılık mesleği bugün ne durumda. Başkent odası olmak nasıl bir ağırlık yaratıyor. Ankara Eczacı Odası hakkında eczacılarımız ile neler paylaşmak istersiniz ve en önemlisi bir eczacı odasının mesleğe katkısı ne olmalı…Daha bir çok soruya samimi cevaplar veren Güneş; özellikle çatı örgütünün sorumluluğunun altını çizerek, “Mesleki birlik ve beraberlik oluşumunun ana taşı, ana unsuru olarak TEB Merkez Heyetine görev olarak düşer. Çatı örgütü odalar arasında ayırım yapmamalı, her kesime eşit mesafede durmalıdır. Bu eczacı odalarının tek taraflı gayreti ile olmayacağından, birlik ve beraberliğin odağı TEB olmalıdır“dedi.
Ankara Eczacı Odası son 1 yılı nasıl geçirdi. Gelecek 5 yıl için hem bölgesel hem de ülke genelinde neler öngörüyorsunuz?
Ankara Eczacı Odası sürekli olarak üyeleri için aktif, proje geliştiren, iş üreten ve dinamiğini koruyan yapısı ile 2016 yılında da diğer yıllarda olduğu gibi hareketli geçirmiştir. 2001 yılından bu yana birleşik eczacılar grubu olarak hep mesleki çıkarlar doğrultusunda hareket etmiş, eczacı- eczacılık odaklı çalışmalarını sonraki yıllarda da devam ettirecektir.
Oda yönetimleri 2’şer yıllık görev süresiyle seçimle iş başına geldiği için, geleceğe ilişkin projeler; ağırlıklı olarak 2’şer yıllık yapılmakta ve bunları hayata geçirmek adına çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak bazı projeler 2 yılı aşması halinde de bunları hayata geçirme adına çalışmalarını sürdürür. Amacı da yine aynı ruhla 2’ şer yıllık süreçte, daha uzun yıllar değişkenlik gösterebilecek kadroları ile yıllara taşımak hedefi daima mevcuttur.
Ankara Eczacı Odasını diğer odalardan farklı kılan 5 özellik sayabilir miyiz?
Ankara eczacı Odası, Merkez’de bulunan ve ikinci büyük eczacı odası olması nedeniyle; AEO’ nın büro faaliyetlerini sürdürdüğü yer olarak, yaya trafiğinin yoğun olduğu bir noktada bulunarak görünürlüğünün vatandaşımız tarafından dikkat çekici olması nedeniyle vatandaşın sağlık tedariki ile ilgili şikâyetleri ve istekleri çoğunlukla bize iletmekte, bu durum da bize ayrı görev ve sorumluluk getirmektedir.
Üye sayısının ülke genelinde en fazla olan 2. Eczacı Odası olmamızdan dolayı da adeta TEB gibi çalışma sorumluluğu getirmektedir. Bu anlamda bürokrasi ile sık sık bir araya gelerek; sorunlar ve taleplerin iletiminde çok fazla sorumluluk almaktayız.
Üyelerimizin eczane eczacısı, kamu eczacısı ( hastane, SGK, TİTCK, Sağlık Müdürlüğü, Akademisyenler) gibi farklılıklar göstermesi nedeniyle, her bir dalda ikili diyalog ve mesleki sorumlulukları bildirilmesi ve çözüme ulaştırılması gibi Ankara Eczacı Odası üzerine düşmektedir.
Her alanda düzenlediğimiz Meslek İçi Eğitim Programları ve kongreleri başarı ile gerçekleştirdiğimiz ayrı bir farklılıktır.
Ankara Eczacı Odası yönetimsel yapısı itibariyle siyasi görüş farklılığı olsa bile mesleki amaçlı, her şey meslek için amaçlı birliktelikten oluşan bir yapıya sahip; üretken, çalışkan ve sürekli kendisini geliştiren mesleki bir sivil toplum örgütüdür.
Ankara Eczacı Odası’nın bir başka özelliği ise Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, belirlediği ilkeler ışığında ülkesi, mesleği ve meslektaşları için çalışmakta kararlıdır.
Ankara eczacılarının başkentte olmaktan dolayı özel olarak yaşadıkları sorunlar ve avantajlar nelerdir?
Ankara bürokrasi ve memur kenti ve ülkemizin de Başkentinde bulunuyor olması nedeniyle; mesleki ve siyasi anlamdaki olumlu ve olumsuz tüm etkenlerden ilk etkilenen eczacı odası olmaktadır. Ayrıca ekonomik verileri değerlendirdiğimizde, yerleşik insan profili çoğunlukla memur ve/ veya sabit gelirli insanlardan oluştuğu için, alım gücünde belirli bir bütçeye dayalı vatandaş profilini göstermektedir. Buda kişilerin aylık sabit harcamalarının dışında yapacakları harcamalarda kısıtlama veya tasarruf amaçlı kontrollü davranış sergilemektedirler.
Vatandaşın kontrollü harcama veya tasarruf davranışı da Ankara’ daki eczane ekonomilerine olumsuz değer katmaktadır. Bir başka faktör ise Ankara’nın büyük bir metropol olması nedeniyle; ilçelerin iç içe girmesi, birbirlerine çok yakın olması ve her geçen gün eczane sayısının artmasına bağlı olarak sabit seyir gösteren pastanın bölüşebilir miktarıyla ekonomik problemler artış göstermektedir. Ekonomik problemlerin artışı ile birlikte de etik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Teknoloji çağında olmamız nedeniyle avantajlar diğer eczacı odalarımızla aynı ( eşit) düzeydedir. Tek farklılığımız Ankara’da olmamız nedeniyle Bürokratlarımızla öyle veya böyle çeşitli etkinliklerde bir araya gelme, görüşme olanağı ortaya çıkmakta, bu sıcak temas nedeniyle de kurulan ikili ilişkiler mesleki bazı sorunların çözümüne ayrı bir avantaj sağlayabilmektedir.
2017 yılında bölgenizde eczacılık ile ilgili yapılacak etkinlikler nelerdir?
Yukarıda da bahsettiğim gibi Ankara Eczacı Odası sürekli olarak hareketli ve aktif odaların başında gelmektedir. Bünyemiz içerisinde bulunan komisyonlarımız ve Yönetim Kurulumuz sürekli olarak projeler ve projeksiyonlar geliştirirler ve yönetim kurulu olarak bunları tartışır ve olabildiğince hepsini hayata geçirmek için çalışırız.
AR-GE komisyonumuz ve Sürekli Eğitim Komisyonumuz sanki aynı içerikli gibi görünse de farklı projelere imza atarak; her alandaki eczacılarımıza yönelik etkinlikler gerçekleştirirler. Ortalama her iki- üç haftada bir mutlaka bir organizasyonumuz gerçekleştirilmektedir. Ağırlıklı olarak da meslek içi eğitim programları gerçekleştirmekteyiz ve katılımcı eczacılarımızdan ücret alınmaz. Tamamen sponsor firmalar üzerinden, ücretsiz olarak toplantı salonunda ( 40-100 kişi ) gerçekleştirilmektedir.
Önceki yıllarda Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne, 2016 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne yaptırmış olduğumuz Atatürk panosunun farklı bir görseline de bu önümüzdeki 15-20 gün içerisinde Ankara Eczacı Odasının 3. Katına yaptırıyoruz. Özellikle ülke genelinde birlik, beraberlik ve ulusal ruh adına önemli olduğunu düşündüğümüz Atatürk Köşesi ile ayrı bir gurur duyacağım.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Eczacılık Günü kutlamaları kapsamında mesleğinde 30-40-50-60 yılını doldurup, meslektaşlarımıza Onur Plaketleri ve Akademik aşama kaydedenlere de başarı belgesi verilmesi olayını bu yılda hayata geçireceğiz. Bu organizasyonumuz her yıl sırası ile Ankara’da bulunan eczacılık fakültelerimizden birisi ile gerçekleştirilmekte olup, bu yıl Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile gerçekleştirilecektir.
2017 yılı için planlamasını yaptığımız en önemli etkinlik ise Kıbrıs’ta Girne’de Acopulco Resort Hotel’ de Trabzon Eczacı Odamızın da organizasyonda yol arkadaşı olarak bulunduğu Farmmed 2017 Kongremizdir. 28-30 Nisan ve 1 Mayıs 2017 tarihlerini kapsayacak, 1000’in üzerinde katılım olacağını düşündüğümüz kongremizde “ Katıl- Dinle- Öğren- Uygulama” konseptinin yanı sıra bahara “ Merhaba” diyeceğiz.
Tabi ki planlı organizasyonların yanı sıra anlık olarak gelişen ve organize edilmesi gereken durumlarda söz konusu olmaktadır. Örneğin; 2016 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca eczanelere yapılan İş Güvenliği Teftişleri bilgilendirme toplantısı oldu. Toplantımızı; 1000’ in üzerinde eczacılarımızın katılımı ile gerçekleştirdik.
Yine anlık gelişim ile Eczane stoklarında ve İTS portaldaki mevcut olmayan ama kayıtlarda eczane üzerinde var görülen stok artığı ürünlerle ilgili, yaklaşık 800’ ün üzerinde meslektaşımızın katılım sağladığı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik.
Şubat ayında Kamuda çalışan eczacılarımıza yönelik “ görevleri başında, görev ve sorumluluklarının hukuki sorunları ” bir panel gerçekleştireceğiz. Odamıza üye olan, olmayan tüm eczacılarımıza panel açık olacaktır.
Bürokratların ziyaret ettiği eczaneler var mı?
Bakanlıkların Ankara’da bulunması nedeniyle bizler bürokratlarla iç içe konumundayız. Ankara Eczacı Odası Yönetim Kurulu olarak bizler, bürokrasiye bağlı bürokratlarımızı zaman zaman ziyarete gittiğimiz gibi, onlar tarafından gerek odamız gerekse de eczanelerimiz teftiş dışında ziyaretlere açık konumdadırlar. Zaman zaman gündeme gelen konulara ilişkin bürokratlar eczanelerimizi ziyaret ederek, konular hakkında bilgi alışverişi yaptıklarına dair bilgileri almaktayız. Bu ziyaretler, bizlerin bilgisi dâhilinde olduğu gibi, bizlerin bilgisi dâhilinde de olmayabiliyor. Ancak yapılan görüşmeler daha sonra eczacılarımız tarafından veya bürokratlar tarafından bizlere bilgileri gelmektedir.
Merkezi Ankara`da olan Ankara Eczacı Odası yaptığı etkinlik ve bürokratik çalışmalar nedeni ile TEB ile kıyaslanıyor mu? Bu ayrışım veya işbirliği nasıl yönetiliyor?
Ankara Eczacı Odası olarak TEB ile ilişkilerimizi sürdürme politikamız hep aynı olmuştur. Mesleki çıkarlar doğrultusunda mesleğe hizmet eden tüm aktörlerle yakın diyalog içerisinde bulunmanın, mesleğe zarar değil yarar getireceği düşüncesindeyiz.
TEB yönetimini seçimler bittikten sonra, üst örgüt olarak benimsemiş ve o doğrultuda da çalışmalarımızı hep devam ettirdik. Yapılan tüm davetlere pozitif olarak yaklaşmış, çağırıldığımız tüm organizasyonlara da katılım sağlayarak; görüş, öneri ve dileklerimizi aktardık.
Mesleki birlik ve beraberlik oluşumunun ana taşı, ana unsuru olarak TEB Merkez Heyetine görev olarak düşer. Çatı örgütü odalar arasında ayırım yapmamalı, her kesime eşit mesafede durmalıdır. Bu eczacı odalarının tek taraflı gayreti ile olmayacağından, birlik ve beraberliğin odağı TEB olmalıdır.
Sizin eklemek istedikleriniz ve öneriler.
Ankara Eczacı Odası; farklı siyasi görüşte bulunan eczacıların bir araya geldiği, kendi içlerinde siyaset farklılığını bir potada eritip, özümsemiş ve bunu sadece ve sadece meslektaşlarının çıkarları için kendi siyasi kimliğini cüzdanının içinde saklamış bir yapılanmaya sahiptir. Meslektaşları için siyasi ayrım yapmadan çalışan ve çalışmaya devam edecek bir eczacı kimlik kartı taşıyan mesleki sivil toplum örgütü olup; Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün kimlik kartını taşımaktadır.
Saygılarımla,
Ankara Eczacı Odası Başkanı Ecz. Süleyman Güneş