İçerik Başlıkları
Yaz hastalıkları nelerdir?
Havaların ısınmasıyla ortaya çıkan sivrisinekler, daha kolay çoğalma şansı bulan bakteriler, artan güneş ışınlarına hassaslaşan cildimiz, açık havada ve güneşin altında daha fazla zaman geçirmek, hepsi bir yaz hastalığı oluşturabilir.
Sık Görülen Yaz Hastalıkları
Konjoktivit (Kırmızı Göz Hastalığı)
Konjoktivit, göz akını ve göz kapaklarının içini kaplayan şeffaf bir tabaka olan konjoktivanın enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon genelde virüs, bakteri ve mantarlara bağlı olduğu için yaz aylarında artış gösterir. Gözlerde kızarıklık, kaşıntı, sulanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durumdan korunmanın en kolay yolu, ellerin sık sık yıkanmasıdır, aksi takdirde ellerimizde göremediğimiz mikroplar gözlerde enfeksiyona neden olabilir. Ne kadar steril olduğu bilinmeyen havuzlara girmek de konjoktivit için başka bir risk faktörüdür. Havuzların klorlanması her zaman temiz olduklarını göstermez, bu sebeple havuza girerken havuz gözlüğü kullanmak yardımcı olabilir. Konjoktivit dahil diğer göz enfeksiyonlarından korunmanın diğer bir yolu da havuza kontakt lenslerle girmemektir.
Güneş Çarpması
Sıcaklığın özellikle 40 derecenin üzerine çıktığı zamanlarda vücudun kendini soğutma mekanizmasının bozulmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Yaz aylarında sıklığı fazlasıyla artar ve acil tedavi gerektirir. Güneşin altında fazla kalmak ve sıcak havalarda ağır egzersiz yapmanın yanı sıra alkol almak ve susuz kalmak bu durumu tetikleyebilir. Kalp ve akciğer hastalarının, yaşlıların ve kiloluların özellikle dikkatli olması gerekir.
Belirtilerin arasında bilinç bulanıklığı, terleme, bulantı ve kusma, hızlı nefes alıp verme, kalp çarpıntısı, baş ağrısı olabilir. Bu durumda olan birinin hemen kapalı bir alana alınarak başına, boynuna, koltuk altlarına buz veya soğuk bez konulmalıdır.
Güneşin altında fazla vakit geçirmeyerek, bol bol su içerek, egzersizinizi günün serin saatlerinde yaparak güneş çarpması önlenebilir. Park halindeki arabanın içinde uzun süre kalmamak da bu anlamda çok önemlidir, zira arabanın içindeki sıcaklık 10 dakikada 10 derece kadar artabilir.
Sivrisineklerle Bulaşan Hastalıklar
Yaz aylarında vızıltıları ve derimizde yaptıkları lokal reaksiyonlarla rahatsızlık veren sivrisinekler, çoğu zaman zararsızdır. Ancak Culex, Anopheles ve Aedes cinsi sivrisinekler bazı hastalıklar taşıyabilirler. Culex cinsi sivrisinekler Batı Nil virüsünü, Anopheles cinsi sivrisinekler sıtma hastalığını, Aedes cinsi sivrisinekler ise Zika virüsünü taşır.
Batı Nil Virüsü
Bu virüs, özellikle Afrika ve Asya’da yaygındır. Ana taşıyıcısı vahşi kuşlar olan bu virüs, insanlara Culex cinsi sivrisineklerle taşınır. İnsandan insana bulaş yoktur, kişilerin bu virüsü alabilmeleri için virüsle enfekte olmuş sivrisinek tarafından ısırılmaları şarttır. Virüs, çoğu insanda herhangi bir belirti vermez, asemptomatik seyretmesi olağandır. Belirtilerin arasında ateş, baş ağrısı, vücut ağrısı, cilt döküntüleri ve şişmiş lenf bezleri olabilir. Vakaların çok az bir kısmında hastalık ağır seyreder ve Batı Nil Nöroinvazif Hastalık denen durumu oluşturur.
Bunlarda ciddi baş ağrıları, yüksek ateş, ense sertliği, titremeler, nöbetler, felç, koma ve hatta ölüm olabilir. Oldukça nadiren ciddileşen bu hastalığın bilinen bir tedavisi yoktur. Hastalıktan korunma en etkili tedavi yöntemidir. Özellikle yaz aylarında sivrisinek ısırıklarının gerek fiziksel yollarla, yani kıyafetlerle, gerekse ilaçlama ile engellenmesi önemlidir. Riskli bölgelere seyahat ederken gerekli önlemleri almanız, dönüşte de yukarıdaki belirtilerden herhangi birini hissediyorsanız bir doktora başvurmanız gerekir.
Sıtma
Sıtma, Plasmodium cinsi parazitlerin neden olduğu, sivrisineklerle taşınan bir hastalıktır. Eskiden ülkemizde daha sık görülmesine karşın alınan önlemler sayesinde yerli sıtma vakalarından ziyade yurtdışı kaynaklı vakalar görülmektedir. Özellikle Sudan, Nijerya, Uganda, Gabon gibi Afrika ülkelerine seyahat eden kişiler sıtmaya karşı önlem almalıdır. Yerli sıtma vakaları ise çoğunlukla Plasmodium vivax alt cinsiyle olur ve genelde şiddeti hafif belirtilerden ileri gitmez, öldürücü safhaya ulaşmaz.
Sıtma önce halsizlik, yorgunluk, kas ağrısı, baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar, zamanla ateş, üşüme, titreme, terleme, iştahsızlık, kusma belirtileri eklenerek ağırlaşır. Sıtma nöbeti denen ataklar, temel olarak 3 evreden oluşur.
1-Soğuk Evresi: Üşüme ve titremelerle gider.
2-Sıcak Evresi: Ateş, baş ağrısı, kusma ve çocuklarda nöbetler olur.
3-Terleme Evresi: Terlemenin başlamasıyla ateş düşer, halsizlik olur, sıtma nöbetinin son evresidir.
Sıtma nöbetleri toplam 6-10 saat sürer ve parazitin alt cinsine göre birkaç günde bir tekrarlar. Bazı kişilerde belirtiler komplike hale gelir ve hastalık ağırlaşır, organ tutulumları başlar. Birçok organ tutulabilir:
Sinir sistemi: Serebral malarya da denir. Bilinç bulanıklığı, nöbetler, anormal davranışlar ve koma olabilir. Bu belirtiler çocuklarda tedavi sonrası bile devam edebilir ve hareket zorluğu, konuşma bozukluğu, sağırlık, körlük gibi defektler bırakabilir.
Kalp ve akciğer: Akciğerlerin oksijen almasını engelleyen inflamasyonla giden bir durum olan Akut Respiratuar Distres Sendromu ve düşük kan basıncı görülebilir.
Ciddi anemi (kansızlık), böbrek hasarı ve metabolik sorunlar gelişebilir.
Riskli bölgelere seyahat öncesinde koruyucu ilaçlar Sağlık Bakanlığı Seyahat Sağlığı Merkezlerinden ücretsiz olarak temin edilebilir. Bunun yanı sıra kolları ve bacakları örtecek uzun kıyafetler giyilerek sivrisinek ısırıklarından korunulabilir.
Zika Virüsü
Aedes cinsi sivrisineklerle bulaşan Zika virüsünün şu an bildirilmiş yerli vakası bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığının bilgilerine göre 2017 yılında yurtdışı kaynaklı 4 vaka tespit edilmiştir. Zika Virüsü Hastalığı çoğunlukla belirtisiz seyreder. 2-7 gün süren halsizlik, hafif ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, döküntüler, konjoktivit olabilir. Ölüm ise çok nadirdir. Afrika ve Güneydoğu Asya’da daha yaygın olduğu için bu bölgelere seyahat ederken önlem alınması yararlı olur. Isırıklardan korunmak için bakanlık onaylı sinek kovucular (repellent) kullanılabilir.
Yüzücü Kulağı
Sıcak yaz aylarında serin denizlerde yüzmek güzel olmasına karşın sonrasında kulağımıza kaçan ve orada biriken su, bakterilerin üremesini kolaylaştırarak yüzücü kulağı denen dış kulak yolu enfeksiyonuna neden olabilir. Kulak yolunun incelmesine neden olacak parmak veya pamuklu çubuk gibi objeler sokmak veya kirli sularda yüzmek de bu durumu tetikleyebilir.
Enfeksiyon önce hafif başlar, kulak kaşıntısı, kulağın içinde hafif kızarıklık, kulakta rahatsızlık hissi, kulaktan hafif akıntı gibi belirtiler olur. Bu belirtiler ağırlaşarak yüze, boyuna yayılan ağrı, kulak yolunun tamamen tıkanması, kulağın kızarıp şişmesi, ateş gibi semptomlar oluşturabilir.
Enfeksiyonun tedavisi antibiyotikler ve kulak yolunun doktorlar tarafından iyice temizlenmesidir. Enfeksiyon gelişmeden önce durumu önlemek için denizde yüzerken kulak tıkacı veya yüzücü bonesi takılmalıdır.
Cilt Döküntüleri
Yaz aylarında kaşıntı ve döküntülerin sıklığı oldukça artar. Güneş ışınları, böcek ısırıkları, terleme ve aşırı sıcaklama bunun temel sebepleridir. Alerjiye yatkın kişiler, cilt hastalığı olanlar ve bebekler yaz döküntülerine daha meyilli olurlar.
Pişik: Ter bezlerinin fazla olduğu koltuk altı, meme altı, boyun, kasık, diz ve dirsek içleri gibi bölgelerde yüksek sıcaklık ve neme bağlı, ter bezlerinin tıkanmasıyla oluşan zararsız ama kaşıntılı, kırmızı döküntülerdir. Özellikle bebeklerde rahatsız edici bir hal alabilir. Etkilenen bölgeye çinko içeren losyon ve kremler kullanılarak ve o bölge temiz ve kuru tutularak tedavi edilir. Sıcak havalarda sık duş almak ve terli kıyafetleri bekletmeden değiştirmek gerekir.
Cilt Alerjileri: Polen, bitki, küf gibi maddelere alerjisi olan kişiler yaz aylarında bunlara daha fazla maruz kalabilir. Ayrıca ürtiker (kurdeşen) ve egzama gibi durumlar sıcakla tetiklenebilir.
Böcek ve Isırıklar: Bu tarz ısırıklar genelde zararsız olmakla birlikte ilgili bölgede ağrı ve hafif şişmeye neden olabilir. Ancak böcek alerjisi olan kişilerde anafilaksi denen şiddetli alerji tablosu oluşturabilir, bu yüzden böcek alerjisi olduğu bilinen kişilerin özellikle yaz aylarında düzenli olarak böcek kovucu kullanması önerilir.
Yazın bu döküntüleri önlemek için sık sık ılık veya soğuk duşlar alınmalı ve sıcağa uzun süreli maruziyet önlenmelidir. Çok sıcak havalarda çok dar olmayan, terletmeyen kumaştan yapılmış, açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Geçmeyen ve rahatsız edici bir döküntünüz olması durumunda o bölgeyi kaşıyıp yaralamamaya dikkat etmeli ve ihtiyaç halinde doktora başvurmalısınız.
KAYNAKÇA
- https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/heat-stroke/symptoms-causes/syc20353581
- https://uihc.org/health-topics/eyes-react-pool water
- https://www.cdc.gov/malaria/about/disease.html
- https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/zoonotikvektorel-sitma/detay
- https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/zoonotikvektorel-zika/detay.html
- https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/swimmers-ear/symptoms-causes/syc-20351682
- https://www.healthdirect.gov.au/summer-skin-rashes