Kolorektal (kolon) kanser tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerden biridir. Kanser ölümlerinde en üst sıralardadır.
Kolorektal (kolon) kanser dünyada çoğunlukla erkeklerde 3. sırada, kadınlarda 2. sırada tanı konulan kanserdir. Tüm dünyada kanser insidansı tahminlerinde, erkek ve kadınlarda 1 milyondan fazla kolon kanseri ve yaklaşık 700.000 rektal kanser vakası öngörülmüştür. Kolorektal kanser (KRK) insidans ve mortalitesi coğrafi bölgelere değişiklikler göstermektedir. Ürdün Kolorektal Kanser Araştırma Grubu son yıllarda erkeklerde kolorektal kanserin 1. sırada saptandığını bildirmiştir. Ürdün ve Amerika başta olmak üzere değişik ülkelerde son yıllarda KRK yaşının 50 hatta 45 yaşın altına düştüğünü gösteren yayınlar dikkati çekmektedir. İlginç veri, genç olgularının mortalitesinin 55 yaş ve üstü olgulara göre daha yüksek olmasıdır. Tarama yapılması insidans ve mortaliteyi azaltmaktadır.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın KRK görülme sıklığı tüm yaş gruplarında erkeklerde % 9.3 kadınlarda %8.3 oranı ile 3. sıradadır . Bu oran 70 yaş ve üzerinde kadınlarda %12.6 ile 2.sıraya yükselmektedir . En yüksek insidanslar Kuzey Amerika, Avustralya, Kuzey ve Batı Avrupa’da iken gelişmekte olan ülkelerde özellikle Asya ve Afrika’da düşük oranlar vardır. Bu coğrafi farklılık diyete, çevresel maruziyete ve genetik yatkınlığa bağlı gibi gözükmektedir. 40 yaşın altında KRK nadirken, 40-50 yaştan sonra insidans artmaya başlamaktadır. KRK’nin yaşam boyu görülme sıklığı % 2,4-5 civarındadır. Kişide var olan belli risk faktörleriyle bu oran artmaktadır. KRK tanısı 80 yaş üzerinde erkekler için % 10’a, kadınlar için % 15’e kadar yükselmektedir.
Kolorektal kanser en sık görülen üçüncü (çoğunlukla), kanserden ölümler sıralamasında ise ikinci sırada saptanabilmektedir. Adenomatöz ve serrated polipler kanser öncülleridir ve bu polipler erken dönemde genellikle asemptomatiklerdir. Günümüz bilgilerine göre kolorektal kanserlerin %90’ının kalın barsakta daha önce var olan adenomatöz poliplerden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Kalın barsak poliplerinin kansere dönüşümü ortalama 10 yıl gibi uzun bir süreçte olduğu gösterilmiştir (Şekil 1). Lancet Dergisinde 2020 Haziran ayı sayısında yayınlanan İsveç’te 1993-2017 yıllarında kolorektal kanser taraması yapılan 864831 kişiden polip saptanan 178377 olgunun verileri ve izlem sonuçları genel popülasyondaki bireylerle karşılaştırılarak yayınlandı. Çalışma tarama yapılan herhangi bir polip saptananlarda 10 yılda kümülatif kanser riskinin arttığını gösterdi. Kolorektal kanserden ölüm riski ise sesil serrated polip, tubulovillöz polip ve villöz polip saptanan olgularda anlamlı olarak yüksek saptandı.
Kanser geliştikten sonra erken evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları %90’larda iken ileri evrelerde bu oran % 12’lere düşmektedir. Bu nedenlerle asemptomatik bireylerde erken kanser taraması yapılması önemlidir.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda hastaların yaklaşık 3’te ikisine geç evrelerde tanı konulmuştur (Stage III %36, Stage IV %30). Türkiye’de kolon kanseri tanısı rektum kanserine nazaran daha sıktır. Kolorektal kanser tanısı ileri evrelerde konulmaktadır.
Günümüzde kolorektal kanser tarama programlarının meme, serviks kanseri tarama programları kadar maliyet etkin olduğu bilinmektedir. Buna rağmen ülkemizde tarama gerekliliği konusunda toplumsal bilincin yeterli düzeyde olmaması bir yana üzülerek belirtmek isteriz ki hekimlerde bile bu konuda farkındalık ve duyarlılık istenilen düzeyde değildir. Oysa tarama programlarının başarısını etkileyen en önemli faktörler hasta uyumu ve hekim duyarlılığıdır.
Ülkemizde toplam 278 doktor (153 genel cerrah, 31 gastroenterolog, 21 onkolog, 53 patolog ve 20 diğer) üzerinde yapılan bir çalışmada hayatta olan ebeveynlerine (toplam 391) sadece 4’üne (%0.7) tarama testi uygulandığı görülmüştür. Aynı çalışmada 50 yaş üzeri olan ve/veya aile hikayesi olan 82 olgudan sadece 6’sı (%7) tarama testlerini yaptırmışlardır. Bu rakamlar son derece düşündürücüdür, tek teselli noktası çalışmanın yaklaşık 1.5 dekad önce (2002) yapılmasıdır. Son yıllarda duyarlık ve katılımın arttığı gözlenmektedir.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalınca yapılan ve 2019 Dünya Gastroenteroloji Kongresinde sunulan 40 yaş üstü 239 doktor (116 gastroenterolog, 65 cerrah, 58 iç hastalıkları uzmanı) katıldığı bir çalışmada, gastroenterologların % 44’ünün cerrahi ve iç hastalıkları uzmanlarının %30’ının kendilerine tarama yaptırdığı saptanmıştır. Aynı çalışmada 1. derece akrabasında kolorektal kanser olan doktorlarda kolorektal kanser taraması için kolonoskopi yaptırma oranı, gastroenterologlarda diğer doktorlara göre anlamlı yüksek (%72/34) bulunmuştur. Ülkemizde konu ile ilgili uzman doktorların kolorektal kanser taramasına katılımı çok sayıda bilimsel yayına, iletişim araçlarında sunumlara rağmen yeterli düzeyde olmaması düşündürücüdür. Bu veriler Türkiye’de tarama programının halka yayılmasındaki zorluğu da göstermektedir.
KALIN BAĞIRSAK KANSERİ ÖNLENEBİLİR BİR KANSERDİR.
FARKINDA OL GEÇ KALMA! UNUTMA! KOLONOSKOPİK TARAMA 45 YAŞINDA BAŞLAMALI
|