D Vitamini Hakkında 10 Şaşırtıcı Gerçek
D vitamini denince aklımıza ilk gelenler güçlü kemikler ve dişlerdir. Ama bundan çok daha fazlası var. Araştırmalar, bu değerli vitaminin bağışıklığı artırmaktan bir dizi kronik hastalık riskini potansiyel olarak azaltmaya kadar vücudumuza pek çok katkı sağladığını göstermektedir. Özellikle Corona (COVİD19) virüsüyle mücadele ettiğimiz şu günlerde bu vitaminin önemi daha da anlaşılmaktadır.
İşte Sizi Şaşırtabilecek 10 Maddede D Vitamini Gerçeği.
- Çoğumuz Yeterince D vitamini Almıyoruz
D vitaminin en güçlü kaynağı güneştir. Bu vitamini içeren gıdalar ise yumurta sarısı, tahıllar, süt, mantar, ton balığı gibi yağlı balıklar ve sığır karaciğeridir. Ancak sağlıklı beslenmeyen ve güneşlenmeyen kişiler maalesef vücutlarının ihtiyaç duyduğu D vitamini miktarını yeterince alamamaktadır. Bir takviye almak eksiklik riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Eksikliği Raşitizme Yol Açar
Raşitizm bilindiği üzere D vitamini eksikliğinden kaynaklanan ve çoğunlukla çocuklarda görülen bir kemik rahatsızlığıdır. Yeterince güneş ışığı almayan, süt ve süt ürünleriyle beslenmeyen ve fiziksel olarak hareketsiz olan çocuklarda daha yaygındır. Günümüzde çocukların artık eskisi kadar dışarıda oynamaması, genelde zamanlarını evde, her türlü ekran başında geçirmeleri ciddi bir sorun! Bu nedenle günde en az 2 saatlerini dışarıda geçirerek güneş ışığından istifade etmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca günlük beslenmelerine D vitamini içeren gıdalar katılmalı, gerekirse doktor önerisiyle takviye kullanılmalıdır.
- D Vitamininin Birincil Kaynakları Güneş Ve Besin Takviyeleridir
Vücudumuz D vitamini ihtiyacının yaklaşık % 10’nunu gıdalardan alır, geri kalanı yani % 90’nı ise güneş ışığı ve takviyelerden karşılanabilir.
- Bulutlu Hava, Güneş Kremi Ve Ten Rengi Vücudun D Vitamini Üretmesini Etkileyebilir
D vitamini, güneş ışınları cilde nüfus ettiğinde üretildiğinden “güneş ışığı” vitamini olarak da bilinir. Günesin ultraviyole B (UVB) ışınları, ciltteki 7-DHC adı verilen bir proteinle etkileşime girerek onu D vitamininin aktif formu olan D3 vitaminine dönüştürür. Güneş, vücudumuzun Mart ayı sonundan Eylül ayı sonuna kadar D vitamini üretmesine yetecek kadar güçlüdür. Ancak bu zaman diliminde dahi çeşitli faktörler vücudumuzun D vitamini üretme yeteneğini etkileyebilir. Bu faktörlerin başlıcaları güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek için koruyucu kremler kullanmak, yeterince güneşten istifade edememek ve koyu tenli olmaktır. Ciltteki yüksek melanin seviyeleri D vitamini üretimini yavaşlattığından özellikle koyu tenli kişilerin yıl boyunca bir takviye almaları önerilir.
- Kalsiyumun Vücutta Emilebilmesi İçin D Vitaminine İhtiyaç Vardır
Hepimiz kalsiyumun sağlıklı kemikler için gerektiğini ve osteoporozun önlenmesine yardımcı olduğunu biliriz. Ancak bilmeyebileceğiniz şey, aslında vücudumuzun gıdalardaki kalsiyumu emmek için D vitaminine ihtiyaç duyduğudur. Yani diyetinizle yeterince kalsiyum alsanız bile yeterli D vitamini seviyeniz yoksa boşa gidecektir.
- İki Farklı Formu Bulunur
D vitaminin D2 ve D3 olmak üzere iki formu vardır. D2 (ergokalsiferol) bitkisel kaynaklıdır. Portakal, bazı mantar türleri ve mahun cevizinde bulunur. Vejeteryan ve vegan takviyelerinde bulunan formdur. D3 (kolekalsiferol) ise yukarıda açıkladığımız gibi, cilt güneş ışığıyla temas ettiğinde vücut tarafından üretilen formdur. Ayrıca kırmızı et ve yağlı balık gibi hayvansal gıdalarda bulunur.
- Yorgunluk Ve Depresyon D Vitaminiyle Bağlantılı Olabilir
Kronik yorgunluğun pek çok nedeni olabilir. Bunlardan biri de D vitaminin vücutta düşük seviyelerde bulunmasıdır. Bilimsel olarak bu vitaminin eksikliğinin yorgunlukta ne denli etkili olduğu tam çözülememiştir. Ancak bu şikâyetle doktora başvuran hastalara, D vitamini seviyelerinin düşük olduğu tahliller sonucu tespit edilirse takviye almaları önerilebilir.
D vitamini eksikliğinin depresyonu tetikleyip tetiklemediği de henüz netleşmiş bir konu değildir. Fakat yapılan çalışmalarda vücuttaki çeşitli sistemlerde hormon olarak çalıştığı ve beyinde D vitamini reseptörleri olduğu saptamıştır. Dolayısıyla ruh sağlığımızda son derece etkili olan dopamin, serotonin gibi nörotransmiter seviyelerini etkileyebildiği; ayrıca beyin gelişimi ve işlevini geliştirmeye yardımcı olduğu düşünülmektedir.
- D Vitamini Otoimmün Hastalıkların Gelişme Riskini Azaltabilir
Araştırmalarda bağışıklık sistemindeki hücrelerde lenfositler gibi D vitamini reseptörlerinin de bulunduğunu saptanmıştır. Bu araştırmalar doğrultusunda eksikliğinin multipl skleroz, tip 1 diyabet, romatoid artrit, tiroid rahatsızlıkları, lupus ve sedef hastalığı gibi otoimmün hastalıklarında etkili olabileceği ileri sürülmektedir.
- Soğuk Algınlığı Ve Gribi Yenmemize Yardımcı Olabilir
Son araştırmalar, D vitamini takviyesi almanın soğuk algınlığı, grip ve akciğer enfeksiyonlarıyla mücadeleye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bir ilginç açıklama da İrlandalı ve Endenozyalı bilim adamlarından gelmiştir. COVİD-19 ölümleri ile D vitamini eksikliği arasında önemli bir bağlantı olduğunu iddia etmektedirler. Bağışıklık sistemini güçlendiren bu vitaminin koruyucu etkisi ayrıca yapılan birçok çalışmayla desteklenmektedir.
- D Vitamini Doktor Kontrolünde Alınmalıdır
İlaçlar gibi vitamin takviyeleri de muhakkak doktor kontrolünde alınmalıdır. Bilinçsiz tüketilmeleri sağlığınıza faydadan çok zarar verir. Örneğin D vitamini seviyesi vücutta yükseldiğinde böbrek ve kalp-damar sorunlarına yol açabilir. Hatta vücudunuzu zehirleyerek böbrek ya da kalp yetmezliği gibi ölümcül sonuçlara neden olabilir.
Kaynak:
https://www.netdoctor.co.uk/healthy-living/a27743/11-things-you-need-to-know-about-vitamin-d/