İçerik Başlıkları
Bambu Omurgalı Sulami
Otuz sekiz yaşındaki Endonezyalı Sulami, onu görenleri hayrete düşüren bir rahatsızlığa sahip. Kadın yaklaşık on üç yıldır, kelimenin tam anlamıyla hiçbir şekilde omurgasını hareket ettiremeden dimdik, bir başka deyişle tahta gibi dümdüz duruyor. Ne eğilebiliyor ne kalkabiliyor… Yardımsız hiçbir şey yapamıyor. Ayağı kaldırıldığında ise ancak bir sopa yardımıyla, minik minik adımlar atarak ve canı yanarak yürüyebiliyor.
Her hareket etmeye çalıştığında acı hissetmesine yol açan bu hastalık, omurgasından başlayarak tüm iskelet sistemini etkiliyor ve en basit hareketleri bile yapmasına engel oluyor. Sulami’nin yaklaşık on yılda iskelet sistemini tamamen sertleştiren ve sırtında iltihaplanmaya neden olan bu nadir genetik rahatsızlık “Bambu Omurga” olarak adlandırılıyor. Bu genetik bozukluğun tıp literatüründeki adı ise “Ankilozan Spondilit”.
Ankilozan Spondilit Nedir?
Ankilozan Spondilit, özellikle omurga bölgesi iltihaplandığında ortaya çıkar. Bu iltihaplanma zamanla omurgayı oluşturan bazı omurların, yani küçük kemiklerin kaynaşmasına neden olur. Bunun sonucunda da omurga esnekliği azalmaya başlayarak öne eğik bir duruş gelişir. Vücudun diğer bölümlerinde de iltihaplanma oluşabilir. Örneğin, kaburgalar etkilenirse derin nefes almak güçleşebilir.
İstatistiklere göre, erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir. Belirtiler genellikle erken yetişkinlikte başlar. Ne yazık ki kesin bir tedavisi yoktur. Günümüz tıbbı, rahatsızlığın yol açtığı hasarı tersine çevirmekte şimdilik çaresiz kalmaktadır. Sadece ilerlemesini önleyebilen veya geciktirebilen tedavi seçenekleri vardır.
Nedenleri
Bu hastalık da medikal gizemlerden biri… Genetik faktörlerin hastalığın oluşumunda etkili olduğu tespit edilmiştir. Özellikle HLA-B27 adıyla bilinen bir gene sahip insanlarda görülme olasılığı yüksektir. Ancak bu gene sahip her insanda Ankilozan Spondilit gelişmediği gibi, bu geni taşımadığı halde hastalığa yakalanan insanlar da vardır. Yani nedeni tam bir muamma!
Belirtiler
Başlangıç belirtisi, özellikle sabahları ve uzun süreli hareketsiz kalınan durumlardan sonra bel ve kalçalarda ağrı ve sertliktir. Ayrıca yaygın olarak boyun ağrısı ve yorgunluk da görülür. Belirtiler zamanla ve düzensiz aralıklarla durabilir ya da aksine gittikçe kötüleşip ağırlaşabilir.
Ankilozan Spondilit’in gelişimini yavaşlatmak için erken teşhis son derece önemlidir. Bu nedenle bel ve kalça bölgesindeki ağrılar gecenin bir yarısı insanı uykusundan uyandıracak şiddetteyse; gözlerde aniden kızarıklıkla birlikte ağrı, ışığa karşı aşırı duyarlılık ya da bulanık görme gelişirse doktora gitme zamanı gelmiştir.
Bu rahatsızlıktan en çok etkilenen bölgeler şunlardır:
- Omurganın tabanıyla pelvis arasındaki eklemler
- Sırtın alt kısmındaki omurlar
- Omurgadaki tendonların kemiklere bağlandığı yerler (bazen topuğun arkası boyunca da gelişebilir)
- Göğüs kemiği ve kaburgalar arasındaki kıkırdak
- Kalça ve omuz eklemleri
Tetiklediği diğer hastalıklar
Ankilozan Spondilit insan ömrünü kısaltmaz ama yaşam kalitesini düşürüp hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Hastalığın şiddeti yüksekse vücudun kendini iyileştirme çabasının sonucunda yeni bir kemik oluşur. Bu yeni kemik, omurlar arasındaki boşluğu kademeli kapatarak sonunda tüm omur bölümlerini zamk gibi birbirine yapıştırır. Dolayısıyla, omurga sertleşerek esnekliğini yitirir ve Sulami’de de görülen “Bambu omurga” adlı durum ortaya çıkar.
Bu rahatsızlığın tetiklediği diğer hastalıklar ise şunlardır:
Göz iltihabı (üveit): Başlıca belirtileri göz ağrısı, ışığa duyarlılık ve bulanık görmedir.
Omurga kırıkları: Bu hastalığın erken dönemlerinde kemikler zayıfladığından omurlar kırılıp parçalanarak eğik duruşun şiddetini artırabilir. Bu kırıklar da omuriliğe ve omurgadan geçen sinirlere baskı uygulayarak şiddetli ağrılara yol açabilir.
Kardiyovasküler (kalp-damar) rahatsızlıkları: İnsan vücudundaki en büyük arter olan aortta sorunlara neden olabilir. İltihaplanan aort, kalpteki aort kapakçığının şeklini deforme edecek kadar büyüyüp işlevini bozabilir.
Bu rahatsızlığa sahip kadınlar için iyi haber ise Ankilozan Spondilit’in doğurganlığı etkilememesidir. Her ne kadar prematüre veya düşük doğum riskini barındırsa da birçok kadının dünyaya sağlıklı bir bebek getirdiği tıbbi kayıtlara geçmiştir.
Teşhis ve Tedavisi
Teşhis için doktor hastayı öncelikle muayene ederek hareket kabiliyetini ölçmeye çalışır. Ayrıca hastadan derin nefes almasını isteyerek göğsünü genişletmekte zorlanıp zorlanmadığını gözlemeye çalışır. Teşhisi kesinleştirmek için röntgen veya tomografi çektirilmesini isteyebilir. Bazı tomografi çekimleri hastalığı erken safhasında görüntüleyebilir ancak bu hassas çekim maddi bakımdan külfetli olabilir.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu hastalığın maalesef bir tedavisi yok. Uygulanan tedavi yöntemleri daha çok hastalığın ilerlemesini durdurmaya veya geciktirmeye yöneliktir. Genellikle ilaç tedavisi, fizyoterapi ve egzersizin bir arada uygulandığı bir yol izlenir. Doktor ayrıca, örneğin kalça ekleminde ciddi bir hasar varsa kalça protezi takmak için ameliyat önerebilir.
Ankilozan Spondilit’le Baş Etme Yolları
Bu hastalık insanı ömür boyu etkisi altına aldığından hastaların onunla yaşamayı öğrenmesi gerekir. Ayrıca doktorun uyguladığı tedavinin yanı sıra kendi başına edineceği alışkanlıklar hastalığın şiddetlenmesini engelleyebilir.
- Hareketsizlik rahatsızlığın tetiklenip etkisini artırabileceğinden omurga esnekliğini koruyup duruşu iyileştirmek için örneğin Yoga ya da Pilates yapılabilir.
- Sert eklemlere ve gergin kaslara ısı uygulamak ağrı ve sertliği hafifletebilir. İltihaplı bölgelerdeki şişliklere ise buz torbası konulabilir.
- Elbette her hastalıkta olduğu gibi bunda da sigara içmemek en iyisidir. Çünkü özellikle hastalık kaburgaları etkilediğinde zaten zor alınan nefes bir de sigaradan kaynaklı hepten sağlıksız alınmaya başlanır.
- Sık sık akla geldikçe dik durmaya çalışmak bile küçümsenmeyecek bir etki oluşturabilir. Bir boy aynasının karşısına geçilip dik durma egzersizleri yapılabilir.
- Bol miktarda kalsiyum ve D vitamini içeren ve kemikleri güçlendiren gıdalar günlük öğünlere ilave edilebilir. Gerekirse vitamin takviyeleri alınabilir. Güneşli havalarda sık sık dışarı çıkmak ve güneşlenmek de kemik sağlığına ciddi katkı sağlayabilir. Tabii güneşin zararlı ışınlarından korunmayı da ihmal etmeden…
Endonezya’nın Orta Java’daki Sragen bölgesinde 93 yaşındaki büyükannesinin bakımına muhtaç yaşayan Sulami için hayat hiç kolay değil. Bir kulübede etraflarındaki yardımsever insanların destekleriyle yaşamaya çalışıyorlar.
Buna rağmen Sulami hayattan umudunu kesmiş değil, yattığı yerden kumaşlara boncuk işliyor, boncuklardan takılar yapıyor. En ufak bir rahatsızlıkta demoralize olan insanlara Sulami’nin örnek alınması gereken bir kadın olduğunu düşünüyorum.
Hepimize sağlıklı günler dilerim…
Kaynaklar
- https://www.thesun.co.uk/living/2653647/rare-bamboo-spine-disease-turns-35-year-old-completely-rigid/
- https://www.dailymail.co.uk/news/article-4133738/Indonesian-woman-s-rigid-spine-Ankylosing-Spondylitis.html
- https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/ankylosing-spondylitis/symptoms-causes/syc-20354808