İçerik Başlıkları
Sağlıklı Beslenme ve zayıflama diyeti için öneriler
Yaşamın her döneminde amaç; bugün ve yarınlarda sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için ‘yeterli ve dengeli beslenme’ olmalıdır. Sağlıklı beslenmeye geçiş her insanın besinlerle; yaşına, kilosuna, boyuna uygun ve tüm hücresel düzeyde ihtiyaçlarının karşılandığı, yaşam şekli haline getirilirken diyetin de aynı zamanda da kişinin günlük yaşam şekline uyum sağladığı bir adaptasyon sürecini kapsar. Özellikle diyetin de, diyet yapan kişinin yaşamına uyum sağlaması, diyet yapanın diyete uyum sağlaması kadar önemlidir. Böylece ancak sağlıklı beslenme bir yaşam şekli haline dönüştürülür.
Her insan diyet öncesinde farkında olarak ya da olmayarak dengesiz ve ya yanlış ve ya yetersiz beslenme ve ya uzun saatler aç kalma ya da yüksek kaloride beslenme gibi birçok beslenme hataları yapıyor. Tüm bunlar sonrası sağlıklı beslenmeye geçmek, beslenme düzenimizin oldukça değiştiği bir geçiş oluyor. Bu nedenle geçiş sürecini de iyi yöneterek dengeli beslenmek çok daha büyük önem taşıyor.
Doğadaki tüm diğer canlılar gibi vücudumuz da tüm ağır işlerini, yaşamsal faaliyetlerini gündüz saatlerinde yaparlar. Canlı metabolizması gündüz saatlerinde enerji, vitamin, minare,l protein vb. makro ve mikro besin öğelerine daha çok ihtiyaç duyar ve aktif olarak kullanır. Diyet sürecinde tüm bunların karşılanması çok önemlidir
Özellikle tokluk hissinin de uzun sürmesi için protein içeren besinler tam alınmalıdır. Et tavuk balık gibi, yumurta, yoğurt, kefir peynir yemelidir. Yeterli sıvı tüketilmeli ve klinik bir engel yoksa(böbrek hastalıkları vb.) kilo basına 35ml su günlük tüketilmelidir. Kan şekeri dengesi ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için tam tahıl içeren ekmek tüketmelidir. Bunlar karşılanmadığı ve ya az karşılandığında dokularda ve hücresel düzeyde açlık yaşanır. Buna bağlı olarak kas ve doku ile beraber kilo kaybı yaşanır. Bu durum da sağlıklı ve istenen bir zayıflama şekli değildir. Sorasında tekrar kilo almak da kaçınılmaz olur.
Sağlıklı beslenme yaşam şekli haline gelmeli
Lakin tüm bunlara dikkat edilse de sağlıklı beslenmeye geçiş sürecinde ve sağlıklı beslenme yaşam şekli haline gelip günlük hayata adapte olana kadar zorlanmalar ve iştah durumunda değişimler yaşanabilir. Özellikle kronik hastalıklar (troid hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kalp damar hastalıkları vb.) varsa diyetisyen takibinde ve kontrollü şekilde diyet yapılmadığı taktirde; riskli sağlık sorunlarına, hastalık yoksa da genel klinik durumun bozulmasına neden olabilir. Aynı zamanda geçiş sürecinde takipli de olunsa sağlıklı beslenme ile daha sağlıklı çalışmaya başlayan organlar-sistemler ve bu organlar-sistemlerde hızla görülen iyileşme nedeni ile kullanılan ilaçların dozları fazla gelmeye başlayabilir. Buna bağlı hipotansiyon, hipoglisemi, baş dönmesi,baş ağrısı, yorgunluk gibi sorunlar oluşabilir. Bu durumlarda ilaçların dozları için tekrar doktor kontrolü de gerekebilir. Klinik takip ihmal edilmemelidir.
Diyette tüm cabalara rağmen yaşam telaşı içinde diyete tam uyum sağlanamadığında, mevsimsel geçişlerde ve ya özellikle kadınların regl dönemlerinde bağışıklık sisteminin sarsılması gibi sorunlar oluşur. Enfeksiyon hastalıklarına karşı yatkınlık artar. Bu nedenle besleyici ve koruyucu bir sağlıklı beslenme planlanmalıdır.
Diyet süreçlerinde yapılan hatalar da sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Genellikle hatalar arasında; bilinçsizce az kalori almak ve daha hızlı zayıflamak ve ya günlük yoğunluk nedeni ile ara öğünler ve kahvaltı atlanması gibi hatalar sık yapılmaktadır. Oysa sağlıklı bir diyet süreci fazla ya da farklı besin tüketildiğinde de, eksik besin alındığında da bozulur ve zayıflama sekteye uğrar. Şöyle düşünelim bir iş yeri gibi sıkı tempo ve tam dinamizmle durmadan çalışan bir iş yeridir beden. Bu iş yerinde tüm gün çalışacak işçiler (hücreler, organlar, enzimler vb.) için açılış öğünü olan kahvaltı çok önemlidir. Gece boyu içerde bakım onarım yenileme yapan hücreler ve güne başlayacak günün işleyişini yürütecek hücrelerin direk kullanacağı ilk besinler kahvaltıdan gelir. Bu nedenle kahvaltı; tedavi edici uzun gece açlığı sonrasında temel proteinler ve sağlıklı besinler içermelidir. Ayrıca kimse kahvaltı dışında anne sütünden sonra en değerli en temel protein olan yumurtayı ve peyniri diğer öğünlerde tüketmediği için kahvaltı altın değerinde sayılır. Kahvaltı dışındaki öğünleri tam ve düzenli (2-3,5 saat ara ile) tüketmek ise kan şekerini dengede tutarak ve doğru mekanizma çalışması sağlayarak tüm sistemlerin sağlıklı işleyişini düzenler.
Tüm öğünlerde de tabi ki bol sıvı almak, posa ve lif alımını sağlayarak devam etmek, uzun uzun çiğneyerek ve daima dinlenerek yavaş yemek yemek; fizyolojimize en sağlıklı beslenme şeklini ve en iyi korunan sağlıklı stabiliteyi verecektir. Hayatınız boyunca size tek bir faydası olmayan işlenmiş gıdalar, paketli ürünler ve özellikle rafine seker ve şekerli her şeyden, sağlıksız yağlardan(margarin vb.) ve fazla yağlı her şeyden uzak durmaya çalışın ya da tadımlık ve kontrollü tüketin. Tüketirseniz de karşılığında oluşacak toksinler ve istenmeyen hücrelere karşı, bol antioksidan ve antiinflamatuvar besinlerle iç temizlik yapmayı ihmal etmeyin.
Zayıflama süreci iyi yönetilemediğinde, diyete uyum sağlanmadığında; hipoglisemi veya hipeglisemi şikayetleri, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklar şikayetlerinde artış, aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi ve ya düşmesi, özellikle böbrek hastaları için risk teşkil eden dehidratasyon dediğimiz vücudun çok susuz kalması, su – tuz dengesinin bozulması ve ektremitelerde ödemlenme gibi sorunlar görülebilir.
Bunlara ek olarak kişisel yaşam temposu ile gün içinde; düşük enerji ve buna bağlı depresif mutsuz gergin ruh halleri, mutsuzluk, yorgunluk, konsantrasyon azalması ve uyku hali gibi durumlar oluşabilmektedir.
Bu da iş ve ya evde günlük temposu fazla yoğun olanları daha da sıkıntıya sokmaktadır. Bunları engellemek adına diyete tam uyum sağlasak, öğünlerde tam ve dengeli beslensek de, bu şikayetlerin giderilmesine yeterli gelmeyebiliyor.
Peki zayıflamak da istiyor ama aynı zamanda yaşamsal enerjimiz iş performansımız da düşmesin istiyorsak ne yapmalıyız?
Tabi ki doktor ve diyetisyeninizin bilgisi dahilinde takviyelerden destek almalısınız. Ancak alınan bu takviyeler hücresel düzeydeki süreçleri yönetmeye yönelik olursa anlamlı ve hissedilir fayda sağlar.
Zayıflama dönemi için kullanılabilecek, hücresel düzeyde etkili takviye edici gıdalar
Enerji düşüklüğü ve yeterli ATP nin üretilememesi riskine karsı, VİTANİQ CORE ATP kullanımı faydalı olacaktır. CORE ATP içeriğinde; ATP/Adenozin Trifostat, Koenzim Q10, Magnezyum bulunur.
Atp vücudun kullandığı enerjidir ve yediğimiz her şey parçalanıp ATP ye dönüşür. Koenzim Q10 (CoQ10) vücutta üretilen, yaşla ve çevresel faktörlerin etkisiyle miktarı azalan vitamin benzeri bir bileşiktir. Temel görevi, hücrede enerji üretimini sağlamasıdır. Magnezyum; kas metabolizmasının sağlıklı çalısmasında, kas yapımı ve efor halinde kasılan kasların gevşemesi için ve kramp gibi şikayetlerin giderilmesinde aktif rol oynar.
Uykulu hal ve konsantrasyon bozukluğu için de VİTANİQ CORE ATP yanında VİTANİQ REGENİX veya VİTANİQ COGNİ-ZONE eklenmelidir.
Regenix: PİROLOKİNOLİM KİNON (PQQ) içermektedir ve PQQ çok güçlü antioksidan benzeri bir bileşiktir. Mitokondrinin çalışmasını iyileştirir. İnflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Antioksidan özelliği ile oksidatif stresi azaltır ve beyin fonksiyonlarını geliştirir
Cogni-Zone: Tirozin, Sitikolin, Fosfotidilkolin içermektedir. Sitikolin, beyin için çok önemli olan fosfatidilkolin adı verilen bir beyin kimyasalını artırıyor. Beyinde mesaj taşıyıcı kimyasalların miktarını artırabilir ve beyinde iletiyi güçlendirir. Yaşla birlikte normal olarak ortaya çıkan hafıza ve düşünme becerilerinde azalmalara karşı da iyileştirici etkisi vardır. Tirozin ise nörolojik süreçlerin sağlıklı ilerlemesi için sinir sistemini uyarır. Ağrıyı kontrol eden pek çok beyin kimyasalları ve nörotransmitterlerin sentezine yardımcı olur, iştahı düzenler. Böylece ramazanda yaşanan baş ağrılarını, migren ataklarını ve açlık hissini kontrol edebilmenizi sağlar. Ayrıca stres faktörlerine bağlı gelişen reaksiyonları stabilize etmeyi yani kontrol altına almayı kolaylaştırır.
Bu destekleri doktorunuza ve diyetisyeninize sorarak kullanabilirsiniz.
Bir ömür hastalıklardan ve ilaçlardan uzak varsa yaşamak, var olan hastalığınızın kontrolden çıkmadan gerilemesini sağlamak için güç sadece sizin elinizde. Yaşlılıkta oluşan hastalıklar dahil tüm hastalıklardan sağlıklı besleme ve sağlıklı bir yaşam şekli ile uzak kalabilirsiniz. Unutmayın kaliteli bir yaşam ve sağlıklı bir hayatı siz de hak ediyorsunuz
Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.
Karanfil Özdemir- Diyetisyen
Metabolizma hızlandırıcı günlük diyet listesi önerisi
Sabah kalkınca aç karnına ılık 2 bardak su. Haftada 3 gün 1 saat yürüyüş veya evde egzersiz.
🍳 KAHVALTI 🍳
- Açık şekersiz çay + 2 yeşil cay
- 2 haşlanmış yumurta
- 1 yemek kaşığı lor peyniri + dereotu + 1 tatlı kaşığı çörek otu + kekik + nane + 1 ceviz karışımı
- 5 zeytin
- salatalık, taze biber ve yeşillik
- 1 dilim tam buğday ekmeği
☕️ ARA ☕️
- 1 sade kahve
- 1 su bardağı kabuk tarçınlı su💧
- 2 kuru kayısı
🥗 ÖĞLE 🥗
- 2 su bardak su
- 1 porsiyon(120gr) balık ve ya tavuk ızgara
- Bol yeşil mevsim salata veya garnitür salata
- 1 kase sebze çorbası
- 1 sade maden suyu (içine limon sıkılabilir)
🍶ARA🍶
- 1 fincan ıhlamur çayı
- 7 badem
🍲 AKŞAM 🍲 (18.00)
- 2 su bardağı su
- 8 yemek kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği
- 1 kase yoğurt
- roka, maydonoz, 1 yemek kaşığı haşlanmış mısır, kırmızı pancar, mor lahana ve 1 domates ile az zeytinyağlı kırmızı antioksidan salata
🍶 ARA 🍶
*1 sb aade kefir
- Limonlanmış sapları ile maydanoz🥒
- dilimlenmiş brokoli kökü
Yatmadan 1 saat önce papatya veya rezene çayı
Abdi İbrahim Körfez Ülkelerine De İlaç Olacak
Cigalah Healthcare ile hayata geçen ortaklık kapsamında, Abdi İbrahim’in yenilikçi ilaçları Suudi Arabistan’dan başlayarak bölge ülkelerine ihraç edilecek. Türk ilaç sektörünün 22 yıldır kesintisiz lideri
Dünya Aşı Haftası
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Dr. Salih Bağdadioğlu, Dünya Aşı Haftası dolayısı ile önemli açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1974’te Genişletilmiş Bağışıklık
23. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 18. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi, Büyük Bir Katılımla Gerçekleştirildi.
Honest Holding’in “23. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 18. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi Kapsamında Türkiye’nin Cerrahları Antalya’da Buluştu” HONEST MİCE tarafından düzenlenen ve organize edilen 23. Ulusal
Sağlıklı Beslenme ve zayıflama diyeti için öneriler
Yaşamın her döneminde amaç; bugün ve yarınlarda sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için ‘yeterli ve dengeli beslenme’ olmalıdır. Sağlıklı beslenmeye geçiş her insanın besinlerle; yaşına, kilosuna, boyuna uygun ve tüm hücresel düzeyde ihtiyaçlarının karşılandığı, yaşam şekli haline getirilirken diyetin de aynı zamanda da kişinin günlük yaşam şekline uyum sağladığı bir adaptasyon sürecini kapsar. Özellikle diyetin de, diyet yapan kişinin yaşamına uyum sağlaması, diyet yapanın diyete uyum sağlaması kadar önemlidir. Böylece ancak sağlıklı beslenme bir yaşam şekli haline dönüştürülür.
Her insan diyet öncesinde farkında olarak ya da olmayarak dengesiz ve ya yanlış ve ya yetersiz beslenme ve ya uzun saatler aç kalma ya da yüksek kaloride beslenme gibi birçok beslenme hataları yapıyor. Tüm bunlar sonrası sağlıklı beslenmeye geçmek, beslenme düzenimizin oldukça değiştiği bir geçiş oluyor. Bu nedenle geçiş sürecini de iyi yöneterek dengeli beslenmek çok daha büyük önem taşıyor.
Doğadaki tüm diğer canlılar gibi vücudumuz da tüm ağır işlerini, yaşamsal faaliyetlerini gündüz saatlerinde yaparlar. Canlı metabolizması gündüz saatlerinde enerji, vitamin, minare,l protein vb. makro ve mikro besin öğelerine daha çok ihtiyaç duyar ve aktif olarak kullanır. Diyet sürecinde tüm bunların karşılanması çok önemlidir
Özellikle tokluk hissinin de uzun sürmesi için protein içeren besinler tam alınmalıdır. Et tavuk balık gibi, yumurta, yoğurt, kefir peynir yemelidir. Yeterli sıvı tüketilmeli ve klinik bir engel yoksa(böbrek hastalıkları vb.) kilo basına 35ml su günlük tüketilmelidir. Kan şekeri dengesi ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için tam tahıl içeren ekmek tüketmelidir. Bunlar karşılanmadığı ve ya az karşılandığında dokularda ve hücresel düzeyde açlık yaşanır. Buna bağlı olarak kas ve doku ile beraber kilo kaybı yaşanır. Bu durum da sağlıklı ve istenen bir zayıflama şekli değildir. Sorasında tekrar kilo almak da kaçınılmaz olur.
Sağlıklı beslenme yaşam şekli haline gelmeli
Lakin tüm bunlara dikkat edilse de sağlıklı beslenmeye geçiş sürecinde ve sağlıklı beslenme yaşam şekli haline gelip günlük hayata adapte olana kadar zorlanmalar ve iştah durumunda değişimler yaşanabilir. Özellikle kronik hastalıklar (troid hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kalp damar hastalıkları vb.) varsa diyetisyen takibinde ve kontrollü şekilde diyet yapılmadığı taktirde; riskli sağlık sorunlarına, hastalık yoksa da genel klinik durumun bozulmasına neden olabilir. Aynı zamanda geçiş sürecinde takipli de olunsa sağlıklı beslenme ile daha sağlıklı çalışmaya başlayan organlar-sistemler ve bu organlar-sistemlerde hızla görülen iyileşme nedeni ile kullanılan ilaçların dozları fazla gelmeye başlayabilir. Buna bağlı hipotansiyon, hipoglisemi, baş dönmesi,baş ağrısı, yorgunluk gibi sorunlar oluşabilir. Bu durumlarda ilaçların dozları için tekrar doktor kontrolü de gerekebilir. Klinik takip ihmal edilmemelidir.
Diyette tüm cabalara rağmen yaşam telaşı içinde diyete tam uyum sağlanamadığında, mevsimsel geçişlerde ve ya özellikle kadınların regl dönemlerinde bağışıklık sisteminin sarsılması gibi sorunlar oluşur. Enfeksiyon hastalıklarına karşı yatkınlık artar. Bu nedenle besleyici ve koruyucu bir sağlıklı beslenme planlanmalıdır.
Diyet süreçlerinde yapılan hatalar da sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Genellikle hatalar arasında; bilinçsizce az kalori almak ve daha hızlı zayıflamak ve ya günlük yoğunluk nedeni ile ara öğünler ve kahvaltı atlanması gibi hatalar sık yapılmaktadır. Oysa sağlıklı bir diyet süreci fazla ya da farklı besin tüketildiğinde de, eksik besin alındığında da bozulur ve zayıflama sekteye uğrar. Şöyle düşünelim bir iş yeri gibi sıkı tempo ve tam dinamizmle durmadan çalışan bir iş yeridir beden. Bu iş yerinde tüm gün çalışacak işçiler (hücreler, organlar, enzimler vb.) için açılış öğünü olan kahvaltı çok önemlidir. Gece boyu içerde bakım onarım yenileme yapan hücreler ve güne başlayacak günün işleyişini yürütecek hücrelerin direk kullanacağı ilk besinler kahvaltıdan gelir. Bu nedenle kahvaltı; tedavi edici uzun gece açlığı sonrasında temel proteinler ve sağlıklı besinler içermelidir. Ayrıca kimse kahvaltı dışında anne sütünden sonra en değerli en temel protein olan yumurtayı ve peyniri diğer öğünlerde tüketmediği için kahvaltı altın değerinde sayılır. Kahvaltı dışındaki öğünleri tam ve düzenli (2-3,5 saat ara ile) tüketmek ise kan şekerini dengede tutarak ve doğru mekanizma çalışması sağlayarak tüm sistemlerin sağlıklı işleyişini düzenler.
Tüm öğünlerde de tabi ki bol sıvı almak, posa ve lif alımını sağlayarak devam etmek, uzun uzun çiğneyerek ve daima dinlenerek yavaş yemek yemek; fizyolojimize en sağlıklı beslenme şeklini ve en iyi korunan sağlıklı stabiliteyi verecektir. Hayatınız boyunca size tek bir faydası olmayan işlenmiş gıdalar, paketli ürünler ve özellikle rafine seker ve şekerli her şeyden, sağlıksız yağlardan(margarin vb.) ve fazla yağlı her şeyden uzak durmaya çalışın ya da tadımlık ve kontrollü tüketin. Tüketirseniz de karşılığında oluşacak toksinler ve istenmeyen hücrelere karşı, bol antioksidan ve antiinflamatuvar besinlerle iç temizlik yapmayı ihmal etmeyin.
Zayıflama süreci iyi yönetilemediğinde, diyete uyum sağlanmadığında; hipoglisemi veya hipeglisemi şikayetleri, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklar şikayetlerinde artış, aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi ve ya düşmesi, özellikle böbrek hastaları için risk teşkil eden dehidratasyon dediğimiz vücudun çok susuz kalması, su – tuz dengesinin bozulması ve ektremitelerde ödemlenme gibi sorunlar görülebilir.
Bunlara ek olarak kişisel yaşam temposu ile gün içinde; düşük enerji ve buna bağlı depresif mutsuz gergin ruh halleri, mutsuzluk, yorgunluk, konsantrasyon azalması ve uyku hali gibi durumlar oluşabilmektedir.
Bu da iş ve ya evde günlük temposu fazla yoğun olanları daha da sıkıntıya sokmaktadır. Bunları engellemek adına diyete tam uyum sağlasak, öğünlerde tam ve dengeli beslensek de, bu şikayetlerin giderilmesine yeterli gelmeyebiliyor.
Peki zayıflamak da istiyor ama aynı zamanda yaşamsal enerjimiz iş performansımız da düşmesin istiyorsak ne yapmalıyız?
Tabi ki doktor ve diyetisyeninizin bilgisi dahilinde takviyelerden destek almalısınız. Ancak alınan bu takviyeler hücresel düzeydeki süreçleri yönetmeye yönelik olursa anlamlı ve hissedilir fayda sağlar.
Zayıflama dönemi için kullanılabilecek, hücresel düzeyde etkili takviye edici gıdalar
Enerji düşüklüğü ve yeterli ATP nin üretilememesi riskine karsı, VİTANİQ CORE ATP kullanımı faydalı olacaktır. CORE ATP içeriğinde; ATP/Adenozin Trifostat, Koenzim Q10, Magnezyum bulunur.
Atp vücudun kullandığı enerjidir ve yediğimiz her şey parçalanıp ATP ye dönüşür. Koenzim Q10 (CoQ10) vücutta üretilen, yaşla ve çevresel faktörlerin etkisiyle miktarı azalan vitamin benzeri bir bileşiktir. Temel görevi, hücrede enerji üretimini sağlamasıdır. Magnezyum; kas metabolizmasının sağlıklı çalısmasında, kas yapımı ve efor halinde kasılan kasların gevşemesi için ve kramp gibi şikayetlerin giderilmesinde aktif rol oynar.
Uykulu hal ve konsantrasyon bozukluğu için de VİTANİQ CORE ATP yanında VİTANİQ REGENİX veya VİTANİQ COGNİ-ZONE eklenmelidir.
Regenix: PİROLOKİNOLİM KİNON (PQQ) içermektedir ve PQQ çok güçlü antioksidan benzeri bir bileşiktir. Mitokondrinin çalışmasını iyileştirir. İnflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Antioksidan özelliği ile oksidatif stresi azaltır ve beyin fonksiyonlarını geliştirir
Cogni-Zone: Tirozin, Sitikolin, Fosfotidilkolin içermektedir. Sitikolin, beyin için çok önemli olan fosfatidilkolin adı verilen bir beyin kimyasalını artırıyor. Beyinde mesaj taşıyıcı kimyasalların miktarını artırabilir ve beyinde iletiyi güçlendirir. Yaşla birlikte normal olarak ortaya çıkan hafıza ve düşünme becerilerinde azalmalara karşı da iyileştirici etkisi vardır. Tirozin ise nörolojik süreçlerin sağlıklı ilerlemesi için sinir sistemini uyarır. Ağrıyı kontrol eden pek çok beyin kimyasalları ve nörotransmitterlerin sentezine yardımcı olur, iştahı düzenler. Böylece ramazanda yaşanan baş ağrılarını, migren ataklarını ve açlık hissini kontrol edebilmenizi sağlar. Ayrıca stres faktörlerine bağlı gelişen reaksiyonları stabilize etmeyi yani kontrol altına almayı kolaylaştırır.
Bu destekleri doktorunuza ve diyetisyeninize sorarak kullanabilirsiniz.
Bir ömür hastalıklardan ve ilaçlardan uzak varsa yaşamak, var olan hastalığınızın kontrolden çıkmadan gerilemesini sağlamak için güç sadece sizin elinizde. Yaşlılıkta oluşan hastalıklar dahil tüm hastalıklardan sağlıklı besleme ve sağlıklı bir yaşam şekli ile uzak kalabilirsiniz. Unutmayın kaliteli bir yaşam ve sağlıklı bir hayatı siz de hak ediyorsunuz
Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.
Karanfil Özdemir- Diyetisyen
Metabolizma hızlandırıcı günlük diyet listesi önerisi
Sabah kalkınca aç karnına ılık 2 bardak su. Haftada 3 gün 1 saat yürüyüş veya evde egzersiz.
🍳 KAHVALTI 🍳
- Açık şekersiz çay + 2 yeşil cay
- 2 haşlanmış yumurta
- 1 yemek kaşığı lor peyniri + dereotu + 1 tatlı kaşığı çörek otu + kekik + nane + 1 ceviz karışımı
- 5 zeytin
- salatalık, taze biber ve yeşillik
- 1 dilim tam buğday ekmeği
☕️ ARA ☕️
- 1 sade kahve
- 1 su bardağı kabuk tarçınlı su💧
- 2 kuru kayısı
🥗 ÖĞLE 🥗
- 2 su bardak su
- 1 porsiyon(120gr) balık ve ya tavuk ızgara
- Bol yeşil mevsim salata veya garnitür salata
- 1 kase sebze çorbası
- 1 sade maden suyu (içine limon sıkılabilir)
🍶ARA🍶
- 1 fincan ıhlamur çayı
- 7 badem
🍲 AKŞAM 🍲 (18.00)
- 2 su bardağı su
- 8 yemek kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği
- 1 kase yoğurt
- roka, maydonoz, 1 yemek kaşığı haşlanmış mısır, kırmızı pancar, mor lahana ve 1 domates ile az zeytinyağlı kırmızı antioksidan salata
🍶 ARA 🍶
*1 sb aade kefir
- Limonlanmış sapları ile maydanoz🥒
- dilimlenmiş brokoli kökü
Yatmadan 1 saat önce papatya veya rezene çayı
Abdi İbrahim Körfez Ülkelerine De İlaç Olacak
Cigalah Healthcare ile hayata geçen ortaklık kapsamında, Abdi İbrahim’in yenilikçi ilaçları Suudi Arabistan’dan başlayarak bölge ülkelerine ihraç edilecek. Türk ilaç sektörünün 22 yıldır kesintisiz lideri
Dünya Aşı Haftası
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Dr. Salih Bağdadioğlu, Dünya Aşı Haftası dolayısı ile önemli açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1974’te Genişletilmiş Bağışıklık
23. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 18. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi, Büyük Bir Katılımla Gerçekleştirildi.
Honest Holding’in “23. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 18. Ulusal Cerrahi Hemşireliği Kongresi Kapsamında Türkiye’nin Cerrahları Antalya’da Buluştu” HONEST MİCE tarafından düzenlenen ve organize edilen 23. Ulusal