YA TUTMAZSA / Reddedilme Korkusu!
En sonunda gelip dayanıp ‘Özgüven Eksikliği’ne bağladığımız ve hayatın olağan akışını ‘olağanüstü’ bir şekilde etkileyen korku.
Benim için özgüven eksikliği, işin görünen kısmı ve bunu ortaya çıkaran her ne ise, esasında o olduğuna inanırım.. Çünkü bu korkuyu, özgüveni oldukça yüksek sayısız kişide gördüm.
Reddedilme korkusu hakkında bilinmesi gereken bir kaç nokta var:
- Reddedilme, sonradan, gözleme dayalı edinilmiş bir korkudur. Bebekler -genellikle 7 yaşına kadar çocuklar- yüksek ses ve düşmek haricinde, hiç bir şeyden korkmazlar. Onlarda reddedilme korkusuna karşı duracak, olağan bir şekilde her an harekete geçmeye hazır garip bir çılgınlık vardır. Reddedilmekten korkan başka birini görüp, bunu iç dünyalarına yansıtıncaya kadar, reddedilmenin korkulacak bir şey olduğunu anlamazlar, anlayamazlar.
- Girişim eksikliğine dayalıdır. Bilinenin aksine, bu korkuyla hem yüzleşmek, hem de üstesinden gelmek kolaydır.
- Gene bu korku hakkında bilinen yanlış bir şey de; üstesinden gelmek için kilit noktanın cesaret değil, girişime yönlendirecek motivasyon figürünün zayıf kalmasıdır. Harekete geçirecek figür, tatmin ediciyse, hiç kimse reddedilmekten sakınmayacaktır.
- Fırsat maliyetinin düzgün değerlendirilememesi, reddedilme korkusunu besleyen bir diğer kaynaktır. Eğer sakin bir şekilde düşünürseniz, uğrayacağınız zarar, elde edeceğiniz fayda yanında anlamlı gözükmüyorsa; zihniniz, ne kadar tedbirli olursanız olun, fırsata yatırım yapacaktır.
- Zihninizin işi fırsatları değerlendirmek değildir. Bilinçli bir şekilde ona sunmadığınız bir fırsat, değerlendirilmek üzere işleme alınmaz. Değerlendirdiğinizde, fırsat zihniniz için iştah açıcıysa, reddedilme korkusu ortadan kalkar. Fırsat Maliyetinden yararlanma mekanizması otomatik bir şekilde devreye girer.
- Etkileşimler kritiktir. Reddedilme korkunuza inanır, onu besler, onun doğruluğuna dair kanıt ararsanız, bulursunuz ve haklı çıkarsınız. Reddedilme korkunuza inancınızı zedeler, onu zayıf düşürecek şekilde davranmaya başlar, bunun yararlarını takip eder ve devam ederseniz haklı çıkarsınız.
- Yukarıdan da anlayacağınız gibi; bu korku, aslında BİR SEÇİMDİR!
Bütün bu saydıklarımızın yanı sıra; reddedilmek korkusunun, ruh durumumuzun bir savunma mekanizması olduğunu hiç ama hiç aklımızdan çıkartmamamız gerekiyor.
Yani; reddedilmekten korkmanın, hayatın olağan akışı üzerindeki etkisinin ‘rahatsızlık verici’ bir boyuta ulaşması ciddi bir sorundur ve muhakkak uzmanlardan yardım alınması gerekliliği bulunmaktadır.
Ha reddedilme korkunuz sizin için ciddi bir psikolojik sorun değilse ama bazı durumlarda da bunu aşmanız gerektiği inancındaysanız; bunun için size ÖNEMLİ bir bilgi verebilirim.
HEPİMİZ SATIŞ İŞİNDEYİZ
Bu girişin daha naif ve nezakete yakın olanı yok. Altı buçuk yıl profesyonel olarak satış yaptım. Bu altıbuçuk yılda öğrendiğim tek şey var; herkes satış işinde.
Eğer bilgeliğinizi satamazsanız, oğlunuz onsekiz yaşından sonra bilginize güvenmekte zorlanır.
Eğer tecrübenizi satamazsanız, bir üst pozisyon için zamandan fazlasına ihtiyacınız var demektir.
Anlatamıyorsanız, dinlenmenizi gerektiren haklı sebep ortadan kalkar. Sormazsanız size cevap vermezler. Ve cevap bulamazsanız, anlam arayışı başlar!
Satabiliyorsan=Satmayı biliyorsan=Oyundasın!
Daha fazla satmayı becerdiysen=Oyunu büyütürsün!
Daha daha fazla satabiliyorsan=Oyunu kurarsın!
Daha daha daha fazla satabiliyorsan=Oyunu belirlersin!
Çok açılmadan, korkumuza geri dönelim. Biz profesyonellerin, yukarıda rahatlıkla, görebileceği gibi, işin zor kısmı oyunu büyütmek ile kurmak arasındaki geçiş. Yani daha fazla satmak ile daha daha fazla satmak arasındaki fark.
Satış konusunda, gelmiş geçmiş en büyük uzmanlardan Brain Tracy’nin tespitlerine göre, aradaki bu geçişi açıklayan ana faktör; teklif sayısı. Teklif açmak, teklif etmek ile ilgili her şey.
Daha fazla satan, bir müşteriye, onu sıkmadan, ihtiyaçları doğrultusunda düşündürmeyi başarabileceği 2 teklif sunuyor. Daha daha fazla satan; bunu 7 teklife çıkarmış.
Buradan da anlaşılacağı gibi; 2 teklif için elbette özgüven gerekli ama bunu iki katından fazlaya çıkarabilmek için özgüvenden fazlası gerekiyor. O da, reddedilme korkunuzu aşmış olmak.
Bir diğer faydası da; reddedilme korkusunu sağlıklı bir şekilde kullanan kişilerin, kime ne teklif edilebileceği ile ilgili değerlendirme konusunda, bunu yapmayan ve/veya yapamayanlara göre elde ettiği avantaj.
Benim tavsiyem ise; içeride garip bir mekanizma var, buna muhakkak bir isim koymak isteyenler ‘sezgi’, sosyoloji ise Tanrı Kararı yani God Decision* der. Ona kulak verin. O eğer yap diyorsa; reddedilmekten korkmanın sizin için bir anlamı yok. Korkunuzu dinlerseniz, ileride doğabilecek bir pişmanlığa şimdiden maya çalıyorsunuz demektir ve muhtemelen de bu maya tutacaktır. Yok, o ses size “yapma” diyorsa, aklınıza Nasreddin Hoca gelsin. Nasihat bu ya;
Ya tutarsa…
Haftaya Perşembe yeni yazıyı kontrol etmeyi unutmayın.
Sıradaki konumuz: “Muhteşem Başarısızların Davranış Kalıpları”.
Arda Ös
[button color=”” size=”” type=”square” target=”” link=””]*Simon Sinek ününü TED konuşması sırasında ortaya koyduğu altın çember teorisi ile elde etmiş bir antropologdur. God Decision tanımlamasını kullanan ve literatüre sokan kişidir. Bu arada Türkçe’ye çevrilmiş iki seri kitap olarak çıkan Neden ile Başla serilerinin yazarıdır. Okumanızı tavsiye ederim.[/button]