Nadir hastalıklar bugün, dünyada 350 milyon, Türkiye’de ise 5 milyon insanı etkilemekte. Yüzde 80’i genetik sebeplerden kaynaklanan nadir hastalıkların tanısının zor koyulması nedeniyle hastaların doğru teşhise ulaşması 7 yıl alabiliyor ve hastaların farklı branştan doktorları ziyaret etmesi gerekebiliyor. Aynı zamanda nadir hastalıklara sahip bireylerin doğru merkezlere ulaşmasındaki gecikme ve tanı için gerekli teknik ve laboratuvar hizmetlerinin yetersizliği gibi durumlar, tanı sürecinde zorluklar yaratarak sürecin uzamasına da neden oluyor. Tüm bu ihtiyaç noktalarından yola çıkarak, Sanofi Özellikli Tedaviler İş Birimi ve Ankara Üniversitesi önemli bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği ile nadir hastalıkların teşhisi, tedavisi, multidisipliner hasta takibi, klinik araştırmalar ve kayıt çalışmalarının yürütülmesi için Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulan Nadir Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (NADİR) bilimsel faaliyetlerin güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Ankara Üniversitesi ve Sanofi Özellikli Tedaviler İş Birimi 2001 yılının sonunda güçlerini birleştirme kararı almış, niyet mektubu imzalanmış ve ön çalışmalara başlamışlardı. Gerekli hazırlıkların ve ön çalışmaların tamamlanmasının ardından, bugün imzalanan protokol ile çalışmalar resmi olarak başlatıldı. Ankara Üniversitesi ve Sanofi iş birliği ile nadir hastalıklar konusunda modern tanı ve tedavi yöntemlerine yönelik araştırmalar yaparak hastaların tanı, tedavi ve takip kalitesini artırmak üzere kurulan Nadir Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (NADİR) yürütülecek bilimsel faaliyetler güçlendirilecek. Yine iş birliği kapsamında, üniversitenin Cebeci kampüsünde bu çalışmalara ayrılan ve “NADİR” adı verilen merkez bünyesinde, görevli akademisyenlere bilimsel araştırmalar yapma şansı sunarak veri üretmek ve yeni teknolojiler geliştirmek için rehberlik edilecek.