İçerik Başlıkları
PCOS( POLİKİSTİK OVER SENDROMU ) VE BESLENME
Polikistik over sendromu, üreme çağındaki kadınların %5-10 unu etkileyen bir endokrin hastalığıdır. Dünya genelinde üreme çağındaki 5 milyondan fazla kadının PCOS’dan etkilendiği tahmin edilmektedir. Polikistik Over Sendromu (PCOS) genel olarak insülin direnci ve obezite gibi endokrin hastalıklarla birlikte ortaya çıkmaktadır. PCOS’un en yaygın semptomları adet düzensizliği veya hiç adet görememe durumu, kilo dengesizlikleri, (hızlı kilo alımı veya hızlı kilo kaybı gibi), akne ve yüksek erkek hormon (testosteron) yüksekliği, aşırı kıllanma ve saç seyrelmesi olarak sıralanabilir.
PCOS’da bozulmuş glikoz (şeker) toleransı, insülin direnci ve Tip 2 diyabet riski artmaktadır. Dolayısıyla insülin direncinin altında yatan sebepler iyileştirilerek PCOS semptomlarının da tedavisine yardımcı olunabilmektedir.
PCOS’da Beslenme düzeninde yapılması gereken değişiklikler
Aralıklı oruç sistemine adım adım geçmek insülin direnci tedavisini destekleyeceğinden PCOS’da da oldukça faydalı olacaktır. Sabah uyandıktan sonra ilk öğünü acıkınca yemek, akşam yemeğinden sonra ise kalori içeren yiyecek ve içecekleri tüketmemek süreci destekleyecektir. İlk etapta insülini yükselttiğini bildiğimiz şekerli gıdalar, fazla meyve tüketimi, glisemik indeksi yüksek olan unlu mamuller, patates, mısır, ekmek, pirinç gibi gıdaları da kontrollü tüketmek gerekir.
Aralıklı oruç sürecini kolaylaştırmak için, açlık süreçlerinde, zeytin yaprağı çayı veya hindistan cevizi yağı eklenmiş kahve tüketebilirsiniz. Buna ek olarak inek sütü ürünlerine karşı kontrollü olmak da süreci olumlu yönde destekleyecektir. Süt ürünleri içerisindeki kazein, İGF dediğimiz insüline benzer büyüme faktörünü tetikleyerek sık tüketimi ile birlikte süreci olumsuz etkileyebilir.
Enflamasyonu iyileştirmek için yapılması gerekenler
Altta yatan enflamasyonu iyileştirmek için bağırsaklarımızın sağlıklı durumda olması önemlidir. Yapılan çalışmalar bağırsak sağlığının PCOS gelişim riskini düşürdüğü, hastalığın seyrini ve yönetimini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.
Yine bir başka çalışmada, PCOS’lu kadınların bağırsaklarındaki faydalı bakteri çeşitliliğinin daha az olduğu yani zararlı faydalı bakteriler arasında bir dengesizlik söz konusu olduğu biliniyor. Bu dengesizlik androjen hormonların yükselmesine, insülin direncine, kronik enflamasyona ve artan kiloya neden olmaktadır.
Enflamasyonun kaynağını bulmak tedavinin önemli bir adımını oluşturmaktadır. Bunun için öncelikle anti-enflamatuar yani doğal olarak iltihap önleyici gıdaları düzenli tüketmek, bağırsakları onarmak, toksik yükünü azaltmak, enfeksiyonlarınızı iyileştirmek ve stresi azaltmak dâhil olmak üzere beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesi gerekiyor.
Anti-enflamatuar gıdaların arasında mevsiminde renkli sebzeler, özellikle mor-kırmızı meyveler, otla beslenmiş ve merada yetiştirilmiş etler, doğal olarak yakalanmış balıklar, sert kabuklu yemişler ve tohumlar (chia, keten, kenevir, badem ve ceviz gibi), evde fermente edilmiş probiyotik değeri yüksek turşu, sirke ve rafine edilmemiş yağlar yer alır.
Yine bağırsak mikrobiyatanızı onarmak için prebiyotik bir lif olan inulinden destek alınabilir. Günlük alınan inulin faydalı bakterilerin sayısını arttırmayı sağlayarak enflamasyonu iyileştirmeye yardımcı olur; PCOS semptomlarını iyileştirir ve hafifletir. Inulinden zengin gıdalar arasında kuşkonmaz, soğan, sarımsak, pırasa, hindiba, muz ve enginar bulunur.
Stres seviyesi azaltılmalı
İnsülin hormonu ve sağlık ile direkt ilişkili olan stres seviyesi, uyku düzeni ve hareket düzeyimizi iyileştirmek tedavinin olmazsa olmazıdır. Bunun için nefes egzersizleri meditasyon, hobiler, doğada yürüyüş, gibi aktivitelerden kendinize uygun olanı seçerek yaşam tarzı değişikliği ile PCOS’un tedavisi mümkün olabilir.
Sağlıklı Günler
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hale Taşgın
https://www.eczagundem.com/author/dyt-hale-tasgin/